EZOP SAHNE’DEN ‘ROMEO VE JULİET’ KOMEDİSİ !!!

Tarla Kuşuydu Juliet

Aşk hikayelerinde kimi mutlu sonları sever kimi ise dram ve gözyaşını. Kimi kavuşmalardan yanadır kimi ise vuslatın bir başka bahara kalmasından.. Peki perde kapandıktan sonrası? Aslında hikayenin tam da bitti dediğimiz yerde başladığını düşündünüz mü hiç? Biz düşünmemiştik ama Ephraim Kishon düşünmüş ve hepimiz için bir trajedi olan Romeo ve Juliet'in hikayesine farklı bir son uygun görmüş. Ve farketmiş ki bu farklı son asıl hikayenin başlamasına sebep olan bir kapı..

Ya Romeo ve Juliet hikayenin sonunda kavuşsalar ve mutlu bir yuva kursalar nasıl olurdu? Her şey güllük gülistanlık mı olurdu yoksa vuslattan sonra kaçınılmaz son olan didişmeler mi başlardı? Ephraim Kishon burada gerçekçi davranmış ve büyük aşkın bitişini ve zorlu hayat şartları altında Romeo ve Juliet'in nasıl tepkiler vereceğini göstermiş.

Oyunu Türkçe'ye uyarlayan Ezop Sahne ise tam bir ustalık eseri ortaya koymuş. Tiyatro salonuna girdiğiniz anda henüz koltuğunuza oturmadan sizi etkisi altına alıyor oyun. Ve bir o kadar da iştah acıyor zira gözlerinizin önünde şahane bir makarna pişiriliyor. Tüm seyircilerin ağzının suyu akarken de bir anda oyunun içinde buluyorsunuz kendinizi. Sonrasında ise gülmekten ve oyuna dahil olmaktan başka bir şey gelmiyor elinizden.

Öncelikle belirtmek gerekir ki iki usta tiyatrocu Engin Alkan (Romeo) ve Sevinç Erbulak'ın (Juliet) uyumu inanılmaz. Sahneleri ve enerjileri tutan oyuncular bu durumu performansları ile seyirciye de çok güzel aktarıyorlar. Juliet'in şirret bir kadın oluşu mu daha trajik yoksa Romeo'nun yaşlandıkça daha da huysuzlaşması mı? Yoksa tam bir ergen olan kızlarının sorunları mı? O büyük aşkın sonunun böyle olması sizi üzse mi yoksa kahkahalara mı boğulsanız karar vermek oldukça zor oluyor. Yine, bu büyük (!?) aşkın tek meyvesi Lukretia (Mert Şişmanlar) ve rahmetli Shakespeare'in ruhu (Fatih Al) tüm oyunun adeta tuzu biberi oluyor. Oyun sırasında sıkça sürprizler var ancak burada bahsederek heyecanını kaçırmak istemeyiz.

Oyun iki perdeden oluşuyor. Ki bu oldukça iyi bir şey zira ilk perde gülmekten ağrıyan çenenizi 10 dakika dinlendirmek ve ikinci perdeye hazırlanmak için süre kazandırıyor size. Bizim için çok keyifli geçen bu oyunu siz Kültür İstanbul takipçilerine gönül rahatlığıyla tavsiye ediyoruz. Bu oyunu kaçırmayın, asla pişman olmayacaksınız! 150 dakika süren bu müzikli komedi oyununun detaylarına ve gelecek programlarına @ezopsahne sosyal medya hesabından ulaşabilirsiniz.. 

Yazan: Ephraim Kishon
Çeviren: Hale Kuntay
Yönetmen: Engin Alkan
Yapım: Ezop Sahne

 

 

Büşra Yılmaz

İçerik Editörü

YanıtlaYönlendir

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir