Kültür İstanbul kentin anlattıkları…
sercanaygul@gmail.com
Nihayet yıllardır dilden dile anlatılan, dünyanın birçok şehrinde ve 1987 yılından beri oynanan ayrıca hayranı olduğum büyük üstad Ferhan Şensoy’un kült olmuş ”Ferhangi Şeyler” isimli oyununu izlemek üzere ”Yüzyıl’a” meydan okuyan meşhur ”Ses-1885” Ortaoyuncular tiyatrosuna gidiyorum.Taksim İstiklal Caddesi üzerinde ki Halep Pasajı içerisinde yer alan tiyatronun geçmişi bir önceki yüzyıla dayanıyor.1885 yılında mimar Campanaki tarafından yapılan Ses Tiyatrosu; 87 yıl tiyatro, 17 yıl da sinema olarak hizmet verdikten sonra 1989 yılında Ferhan Şensoy tarafından bir bölüm hissesi alınarak tekrar tiyatroya çevrilmiş.
Sahneye doğru ağır adımlarla inerken, derinden fakat çok hoş bir tını çalınıyor kulağıma.Ferhan Şensoy’un sesinden başkası değil duyduğum, her tarafı yaşanmışlık, tarih kokan bu muhteşem sahnenin duvarları yıllardır Ortaoyuncular’ın sahnelemiş olduğu tiyatro oyunlarının eski afişleri ile dolu.Bir başka bölüm de ise Ferhan Şensoy tarafından yazılmış olan yaklaşık 20 adet farklı çeşitte kitap dikkatimi çekiyor.Unutmayın, sahneye geldiğinizde satın alacağınız kitapları Ferhan Şensoy sizler için imzalayabiliyor.Tiyatro sahnesine girdiğim anda büyüleniyor, gerek mimarisi gerek sahnenin göz alıcı güzelliği kendimden geçmeme sebep oluyor.
Gözlerimi bu muhteşem mimariden alıp bir an için sahnede ki dekora dikkat kesiliyorum.Sahne oyunun ilk oynandığı tarih olan 1987’li yılların sadeliği ve orjinalliğini taşıyan eşyalarla dekore edilmiş.Duvarda asılı duran saz, seyircileri bekleyen güzel sürprizlerin habercisi adeta.Heyecanla Ferhan Şensoy’u beklerken klasikleşmiş ”Lütfen Telefonlarınızı Kapatınız” anonsu dışında ”Ferhanca” mizahla yapılan anons oyun ile alakalı nelerle karşılaşacağımıza dair hoş ipuçları barındırıyor.
Ferhan Şensoy kendine has üslubu, akıcı anlatımı ve muhteşem vücut dili ile daha ilk dakikadan fırtınalar estiriyor sahnede.Kahkahalar havada uçuşurken, seyirci ile olan diyalogları, gündeme dair göndermeleri ve ”Ferhangi Şeyler’i Ferhan’ca” bir mizah anlayışıyla aktarımı yüzlerde hiç eksilmeyen bir tebessüm kalmasına sebep oluyor.Nasıl geçtiğini anlamadığımız birinci perdenin sonunda herkes yanında ki ile oyunun ne kadar etkisinde kaldığından söz ediyor ve esprileri tekrarlayarak defalarca bu sahnenin duvarlarında çınlamış şen kahkalara bir yenisini daha ekliyor.
İtiraf etmeliyim ki bu zamanlarda sıkça tartışması yapılan ”Gerçek Sanatçı” kavramının tam karşılığı Ferhan Şensoy.Oyun yazıyor, kitap yazıyor, oynuyor, sinema yapıyor, yönetiyor ve en önemlisi 29 yaşında kurduğu Ortaoyuncular tiyatro topluluğuna bütün zorluklara inat sahip çıkarak bir geleneği yaşatıyor.Bu muhteşem oyunu sahnede mutlaka izlemenizi tavsiye ettiğimden oyun ile alakalı çok fazla detay paylaşmak istemiyorum.Her dakika yükselen tempo, kahkahalar ve müthiş bir finalle oyun son buluyor ve dakikalarca ayakta alkışlıyor herkes.
Sahneden ayrılırken her yerine tiyatro duayenlerinin ruhunun sinmiş olduğu ve yıllara meydan okuyan bu tarihi sahnenin, tiyatromuzun planlı bir şekilde yok edilme çalışmalarına rağmen tüm heybeti ile hala ayakta durduğunu düşünerek yüzyıllar boyu burada yaşamına devam etmesini tüm kalbimle diliyorum.Bütün baskılara ve zorluklara inat yaşamına devam etmeye çalışan bu ve buna benzer tiyatro grupları ve salonları yaşatmak adına tüm tiyatroseverleri sahnelere gitmeye ve destek olmaya çağırıyor, herkese tiyatro ve sanat dolu haftalar diliyorum.
Program ve daha detaylı bilgi edinmek için;
http://www.ortaoyuncular.com/default.asp
