Medeniyetler Şehri Hatay!!!

 

Adsız

sercanaygul@gmail.com

Haziran ayının ilk haftası özellikle sıcak iklimin hakim olduğu şehirlere seyahat etmek için en uygun zamanlardan biri.Geçen yıl yaptığım Güneydoğu Anadolu turumda ki eksik parçayı tamamlamak üzere 2 gün Hatay ve bir gün de Gaziantep’e ayırarak turumu tamamlamak üzere İstanbul’dan yola çıkıyorum.Hatay’a iner inmez oraların meşhur sıcağı ılık bir rüzgar tebessümü ile ”Hoşgeldin” diyor bana.Öğleden sonra varacağım bu şehre gecikmeli olarak saat 5 civarında vardığımdan eşylarımı bir yere bırakmadan etrafı keşfetmeye karar veriyorum.Havalanı servisine bindiğimde tahmin edeceğiniz üzere aracın yarısı Arap ve Suriye’li insanlarla dolu.Süper yöresel bir şöför ve onun muhabbeti eşliğinde yola koyulurken, aldığım tavsiyeler üzerine Samandağ bölgesine gitmeye ve orada bir kaç tarihi alan görmeye karar veriyorum. Güneydoğuda gördüğüm ve neredeyse tüm insanların konuştuğu çift lisan(Kürtçe-Türkçe) burada da (Arapça-Türkçe) olarak kendini gösteriyor.Merkeze varana kadar trafik epey zamanımızı çalıyor ve bu şehirde de trafiğin ciddi bir problem olduğunu söylemek mümkün.Merkeze yaklaştıkça dört yanında heybetli dağların arasına kurulmuş göz alıcı bir kent göze çarpıyor fakat metropol olmakla tarihini korumak arasında ince bir çizgide yaşadığını söylemek mümkün Hatay için.

10492238_10152536982767287_1356750813572051743_n

 

Vakit kaybetmeden Samandağ yönüne doğru yola koyuluyor ve yol boyu tepelere kurulmuş büyük rüzgar türbinlerini adeta sessiz bir film izler gibi hayranlıkla seyre dalıyorum.Samandağ’a indiğinizde vaktiniz ve motorsiklet ya da özel aracınız varsa Hızır türbesinden başlayarak Çevlik ören yerine yürüyebilir,Beşikli mağarası ve Titus tünellerinde doğa yürüyüşü yaptıktan sonra Mağaracık köyünden geçerek Kapısuyu köyünde bulunan dünyanın en uzun ikinci plajını geçerek Kel Dağı’nın muhteşem manzarasını fotoğraflayabilir buradan da Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı köyünü gezip, el yapımı Likörlerin ve Şarapların tadına bakabilirsiniz.2 km sonra Hıdırbey’de yer alan Musa Ağacını görüp,Batıayaz ve Fidanlı köylerini de ziyaret ederek son noktayı da St.Simon Manastırın’da koyabilir ve bu muhteşem parkuru adımlayabilirsiniz.

10543223_10152536978957287_1919073055_o

Ben bu bahsettiklerimin bir çoğunu bu akşama sığdıramayacağımdan son duraktan hemen bir minibüse atlayarak Çevlik’e doğru yola koyuluyorum.Titus tüneli ve Beşikli mağarasını gezmek üzere gün batımı ile birlikte doğanın kucağında ki bu yolu adımlamak üzere nihayet etrafı keşfetmeye başlıyorum.Daracık,yeşilliğin içinde ağaçların arasından geçerek bambaşka bir dünyaya geçiş yapıyorum adeta.Yürüdükçe farkediyorum ki, tarihi M.Ö 7.y.y dayanan bu alan zamanla bölgedeki insanların kullanımı sonucu tarla ve verimli araziler ile kaplanmış.Mağara ve tünele giden yol üzerinde köylülerin küçük tezgahları ve masalarında bölgenin meşhur Defne sabunu,yağı,salçaları ve hemen arkasında bulunan tarladan taze taze koparıp sattıkları sebzeler bulunmakta.Öylesine benimsemiş ki köylüler bu alanları, iki kadına gözleme yaparlarken rastlıyor ve tadına bakmadan geçemiyorum.Nihayet Titus tüneline varıyorum ve okuduklarım ile gördüklerimin bu denli örtüşmesi beni hayrete düşürüyor.Titus Flavius Vespasianus tarafından yapılan, yapımı yaklaşık 100 sene sürdüğü tahmin edilen ve kapalı bölümü 130, açık alanları ile birlikte 1380 metre uzunluğunda ki bu tünel hem çok ürkütücü fakat bir o kadar da ihtişamlı ve görülmesi gereken muhteşem bir alan.

10475958_10152536980402287_35247717217786653_o

Bir sahil kasabası olan Samandağ hayran kalınacak kadar güzel bir doğa, alabildiğine deniz ve çok değerli bir kültürel mirasa sahip.Hava kararmaya basladigindan ve Antakya’ya giden otobüsler 20:30’da tukendiginden acilen son otobüse yetişiyor ve Antakya merkeze ulasiyorum.Aç olduğumu farkedip Dönerci Abdo’da mola veriyor,meşhur Hatay soslu dürümü tatma şansı buluyorum.Oldukça lezzetli ve iştah açıcı bir sos ile hazırlanmış dürümü şiddetle tavsiye ediyorum. Nihayet arkadaşım Yunus ile buluşup hasbihal ediyor, şehir hakkında ipuçları aliyorum.Kendisi tıp son sınıf öğrencisi olduğundan bir öğrenci evine gidiyoruz konaklamak üzere. Burada gecenin epey renkli geçmesini sağlayacak olan 2 arkadaşı ile tanışıp evde sadece yarım saat oturduktan sonra çorba içmek için gecenin saat 2:30’unda yola çıkıyoruz fakat arkadaşların bilip benim bilmediğim küçük bir detay var ki o da en yakın çorbacının 20 km ötede oluşu ve aracımız olmayışı.Yaklaşık 20 dakika boyunca umutsuzca otostop çekip yürürken gecenin 3’unde bu dört erkeği bir Suriye aracı ve 2 Suriyeli arabasına alıyor. Adının Fadhi olduğunu ogrenecegimiz bu harika insan ile Tarzanca muhabbetimiz o kadar sarıyor ki, bizlerde onun peşine takilip 90 km ötedeki Suriye sınırında ki Reyhanlı’ya gitmeye karar veriyoruz.

10527113_10152490908714098_1237469558_o

 

Elim patlamanın yasandigi alanda bizleri bırakan yol arkadaşımıza teşekkür ederek çorba içmek üzere yer arayışına koyuluyoruz sabahın 5’inde.Açık bir börek salonu bulup yarı uyur vaziyette kahvaltıları yapıp, göz göze geliyoruz ve sanki misyonunu tamamlamış askerler gibi sevinçli bir şekilde eve dönüş yoluna koyuluyoruz.Bin bir zorluk ve bolca uyurgezer yürüme hali eşliğinde 3 araç değiştirerek otostop ile yaklaşık 3 saatte eve variyoruz.Gözümüzü açmaya zaman kalmadan herkes olduğu yerde uykuya dalıyor.Yalnızca 3 saat uyuduktan sonra bu güzel ve bizlerle dolu şehirde uyuyarak vakit geçirmemek için kendimi sokağa atıyorum. Unutulmaz bir gece ve güzel maceralar için bu 3 değerli dosta teşekkür ederek,birgün daha kalacağım bu şehirde beni misafir edecek olan diğer dostum Mahmut ile, onun önerisi üzerine Hatay’ı kuş bakışı gören Neccar Sosyal Tesislerinde buluşuyoruz.

10544250_10152536981847287_1794478667526102355_o

Güzel muhabbet ve çay eşliğinde Hatay’ın harika manzarasını seyrederken yitip gidiyorum.Seyir teraslarının önünden geçerek merkezi gezmek üzere önce Eski Antakya sokakları ve evlerinin arasından geçerek Neccar Camii’ne varıyoruz.Burası Müslümanlar için özel bir öneme sahip.Hatay öyle bir şehir ki dinlerin ve medeniyetlerin kardeşliği hakim.Yüzyıllardır birçok kavim, topluluk ve dine ev sahipliği yapmış bu şehir tam bir kültür ve tarih cümbüşü yaşatıyor gelenlere.Yine merkezde bulunan ve bu yerleşimdeki en eski din kabul edilen Museviliğe ait tarihi Sinagog’u geziyorum.14 medeniyetin görüldüğü bu topraklarda her dine ve inanca mensup insanlar kardeşçe ve bir arada yaşamlarını sürdürüyorlar.Valiliğin takdire şayan bir projesi çıkıyor karşımıza gezerken.Ev hanımları cam sanatından tutun da, takı, elişi gibi kurslarda önce eğitiliyor, ardından merkezde devlet tarafından kendilerine tahsis edilen meşhur Eski Antakya evlerinden birinde turistlere satış yapıyorlar.En önemlisi de gelirin tümü yapan kişiye bırakıldığından hem büyük bir şevkle hazırlanıyor urunler hem de ev hanımlarına maddi açıdan büyük bir rahatlık getiriyor.Hatay valiliğine kocaman tebrikler!!!

10515715_10152490908804098_1496155043_o

 

Artık karnımızın acıktığını farkedip meşhur Uzun Çarşıya varıyor ve yine Mahmut’un önerisiyle ünlü tepsi Kebabi’nin tadına bakmak üzere bir kasabin önündeki masaya tünüyoruz.Bildiğimiz kasap görünümündeki bu kasabın bilmediğimiz kısmı ise eti verdiğimiz siparişe göre anında hazırlayıp, tepsi içine yerleştirip ardından da yanındaki firinda pişirerek bir restorant edasinda masamiza servis edişi oluyor.Meşhur Tepsi Kebabı etin özellikle kaburga kısmından satırla ince ince çekilip ardından biber, soğan, salça, aci ve maydonoz ile birleştirilmesi sonucunda ortaya çikan efsane lezzetiyle oluşuyor.Yemeğin üstüne künefesiz olmaz diyor ve meşhur Yusuf Usta’ya varıyoruz.Çok lezzetli bir künefenin ardından dünkü ev sahibim Yunus da dahil oluyor ekibe ve Eski Antakya evlerinden oluşturulan kafelerde tadına doyulmaz bir sohbet ile caylarimizi yudumluyoruz.

10373147_10152536982432287_9085041029294883054_o

Antakya’da bunca muhteşem yemeğin üstüne gidebilecegizin harika bir kafe önerim var.Cafe Barudi; kapıdan içeri girdiğiniz anda kulaginiza calinan Güney Amerika ezgileri, gozu yormayan loş isik tasarimi, yüksek duvarli ve ustu acik klasik Antakya tipi bir avlu ile kucak aciyor gelenlere.Alkollü ve alkolsüz içecek seçenekleri ile harika bir mekan. Hatay gezilerinizde muhakkak bir köşeye not etmelisiniz bu sıcak mekanı.

10511182_10152498882809098_4237621185534072808_n

Bu gece herkesin dilinden düşürmediği Harbiye’de kalacağım.Meşhur Harbiye Şelalelerini gezerek, Mahmut’un önerisi üzerine Gariban Restorant’ta Harbiye usulü kebap dürüm yiyor ve acaba ne kadar daha yiyebilir ve ne kadar daha hayran kalabilirim diye sormadan edemiyorum.Öğleden sonra yediğim künefe çok kötü olmamakla beraber daha iyisini bulabileceğimi düşünerek Mahmut’a dert yanarken imdada yetişip disardan bakildiginda salaş ve ozensiz görünen Sabri Usta’ya gidiyoruz. Ömrümde yediğim en güzel künefenin hazirlayicisi Sabri Usta’ya teşekkür ederken, Harbiye’ye sadece bu künefeyi yemek için bile gelebilirsiniz.Güzel bir uykunun ardından sabah ilk iş merkezi geziyor ve el yapimi tatil şarapları ile ünlü hediyelik eşya dükkanı görünümlü bir yere giriyoruz.Kola şişelerine doldurulmuş olan şarapların tadı harika, hele de tatlı şarap seviyorsanız Eski Antakya evlerinin orada bulunan Tyc-he’ye uğramadan geçmeyin.

10486957_10152498888514098_8203172485355958747_n

 

 

Yemeklere doyamayıp Tarihi Affan Kahvesine geliyoruz.Hatay’ın meşhur fakat bir o kadar da Adana’ya ait Bici Bici tatlisiyla ayni kefeye konan Haytalı’sını tadıyoruz.Tam bir yaz tatlısı.Muhallebi ile soğuk gülsuyu serbetinin üzerine el yapimi sütlü dondurma konarak servis ediliyor.İnanılmaz derecede hafif ve mutlaka tadına bakılması gereken bir lezzet.Dostum Mahmut’a önerileri, misafirperverliği ve yoldaşlığı için teşekkür ederken, otostop yaparak Gaziantep’e gitmek ve yeni maceralar yaşamak için yola düşüyorum.Her köşesinde ayrı bir giz, ayrı bir tarih ve kültür barındıran bu medeniyetler şehri ile zaman yetersizliği sebebinden vedalaşmıyorum.Tekrar görüşecek iki dost gibi aklımın bir yarısını burada bırakıp tekrar gelmek üzere yola koyuluyorum.

10298081_10152511444627287_2842356897751408855_o

Tek yorum

  1. Sercan Bey yine harika bir yazı çıkmış ellerinizden, sürükleyici olduğu kadar bilgilendirici de olmuş. Kendi gezintilerime başladığım zaman rehberim kesinlikle siz olacaksınız. Ellerinize sağlık!:)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir