Kültür İstanbul kentin anlattıkları…
Kültür İstanbul yazı kadrosu her geçen gün genişliyor.Aramıza en son bir Beyoğlu delisi katıldı.
O tam bir şehir gezgini.
Geceyi gündüzden daha çok seviyor.
Müzik ve dans ayrılmaz ikilisi.Tam bir ”içer tozar”
Ayda üç kez Beyoğlu trendlerini yeni keşiflerini kendi yaşamıyla harmanlayarak yazacak.
Yazılarını fotoğrafları ile zenginleştirecek.
İşte ilk ”İçerTozar” yazısı :
İSTANBUL’DA AMA İLLE DE BEYOĞLU’NDA KAYBOLMAK
İstanbul…
Herkes için farklı bir anlam ifade edebilen bir kelime İstanbul.
Kesinlikle sadece ‘bir şehir’ değil.
Bazıları için kalabalık demek İstanbul.İçinde büyük iş merkezleri barındıran karmaşık,kocaman bir şehir.Her gün yaşanmak zorunda olan ve bitmek bilmeyen trafik problemi.Ekmek parası için katlanılan çilesi bol bir megakent.Bir an önce tatil olsa da Ege’ye,Akdeniz’e kaçsak diye bekleyen insanlardır bu ‘bazıları’.Gözleri hep takvimde,gün sayarlar buradan kaçabilmek için.Daha sonra mecburen dönmek üzere..
Ben de bazı zamanlar tüm tehlikelere karşı kendimi eve kapatıyorum
Kimileri için tehlike demek İstanbul.Her an kapkaça uğrayabileceği,bir trafik kazasına hatta bir kaza kurşununa kurban gidebileceği her türden insanın olduğu kötücül bir suç merkezi.Bu şehre duyulan korkuyu benim gibi İstanbul dışında bir şehirde büyümüş olanlar çok iyi bilir.Eminim bir çoğunuzun ailesi iki kez düşünmüştür,İstanbul’da bir üniversiteye sizi göndermeden önce.
Mücadeleden yorulduğumda buz gibi arpa suyu
Bazısı için mücadele demek İstanbul.Ayakta kalması zor bir şehir.Kapitalizmin kalbinin en güçlü attığı,basit,temel ihtiyaçların karşılanması için bile ekstra güç sarfetmen gerekirken,lükse ulaşmaya çalışanların girdabında kendini paraladığı büyük güç.Bunlardır,hani o eski Türk filmlerinin İstanbul’u yenmeye and içmiş klişe kahramanları gibi yaşayanlar.Başarırsa zoru başarmış olacaklardır çünkü.Büyük ego tatmini.
Ben içerim ; tozarım ; bazen bir music clubta saatlerce tek başıma dans ederim
Benim gibileri için ise -çok basit ve çok klişe,evet ama- aşk demektir İstanbul.Evet,yukarıdaki düşüncelerin hepsi doğrudur.Kalabalıktır İstanbul,tehlikelidir,kirlidir,zordur.Zaten de bu özellikleridir onu güzel yapan.
Çok duyarız başka şehirden gelen arkadaşlarımızdan; ‘Aman burada nasıl yaşıyorsunuz,bilmem.’,’Bu şehrin neresi sevilir yahu?’cümlelerini.Ve özellikle Ankaralı arkadaşlarımızdan gelen ‘Mesele sadece bir deniz mi yani?’ sorusu.
Hayır,mesele sadece bir deniz değil. Ben burada ne hepimize ilkokuldan beri ezberletilen ve artık tiksindiğimiz İstanbul’un tarihi ve coğrafi açıdan önemi konusunu anlatmaya çalışıyorum ne de efsaneye göre,zamanında Kadıköy’e Körler Ülkesi ünvanını layık bulduracak kadar güzel bu kentin günden güne yok edilen,eriyip biten doğal güzelliklerinden bahsediyorum.
İstanbul’da herkes biraz kaçmak ister ; En son kendimi Berlin sokaklarına vurdum ama şehrimi çok özledim
Benim aşık olduğum yaşayan İstanbul.Sokağa çıktığınızda yaşanabilecek ihtimaller halkasının genişliği. Eğer istemezseniz bir gördüğünüz insanı bir daha asla görmeyecek oluşunuz.Eğer isterseniz her ülkeden,her kültürden insanla tanışabilecek,arkadaşlık kurabilecek olmanız.Bir gittiğiniz yere bir daha asla gitmemek özgürlüğüne sahip olmanız.Çünkü bir sonraki köşede oraya benzer ama daha iyi,daha size göre bir yer mutlaka vardır.Yoksa da haftaya mutlaka açılır.Burada yıllarca yaşamış olsanız bile,her semtini karış karış keşfetmiş olsanız bile,bu canlı şehir, dolu dolu yaşayan bu kent kendini çok kısa sürede yenileyerek sizi yine şaşırtabilir.
Edip Cansever ”Evlerin saat beş olma hali – Ne yapsam -Alkollere gitsem” demiş. Ben de kanatlarımı takıp ; Beyoğlu’na alkollere gitmek istiyorum hep !
Her gün yeni bir macera yaşamak gibidir İstanbul’da gezmek,İstanbul’u keşfetmek.Ve tabii ki İstanbul deyince akla ilk gelen ilçe, şüphesiz Beyoğlu.Hayatın en hızlı aktığı,kalabalığın en fazla olduğu,eğlencenin de,tehlikenin de merkezi,İstanbul’un özeti Beyoğlu.
Sizinle bu köşede Beyoğlu’nun sokaklarını,mekanlarını,kimi zaman gündüz ama çoğunlukla gece hayatını birlikte keşfedeceğiz.Gezeceğiz,tozacağız,sık sık kaybolacağız.Çünkü kaybolmak keyiflidir 🙂 Umarım bu heyecanlı keşiflerimi size aktarırken kendim kadar sizi de eğlendirebilirim.
Bazen gece Beyoğlu’nda sabaha kadar eğlendikten sonra kendimi bir otel odasına atarım.Bir duş ve ardından yeni bir İstanbul sabahı ; şehir yeniden kurulurken evimin yolunu tutarım .Belki o akşam da yine içerim tozarım !
