HANDE’NİN GÖZÜNDEN ŞEHR-İ İSTANBUL : İNCİRALTI MEYHANESİ

Kayıp Lezzetlerin Huzurlu Limanı

  Kültür İstanbul olarak bu hafta İstanbul’un Üsküdar ilçesine bağlı Beylerbeyi semtindeyiz. İncir altı Meyhanesine uğramadan önce semtte küçük bir gezintiye çıktık semtin biraz olsun geçmişine de yolculuk ettik. Beylerbeyi tarihini merak edenler için kıssaca bahsetmek istiyorum; semtin adı Bizans döneminde İstavroz’dur. Burada bulunan eski bir kilise üzerindeki haçtan dolayı bu adı alan semt Osmanlı döneminde III Murat tahtta iken Beylerbeylerinden Mehmet Paşa’nın yalısı bulunduğundan dolayı semtin ismi Beylerbeyi olarak benimsenmiştir. Ayrıca İstanbul'daki Osmanlı saraylarından biri olan Beylerbeyi Sarayı da burada yer almaktadır. Beylerbeyi deyip geçmemek gerek. Eskiden beyzade takımının oturduğu bir kibar semt olarak anılırmış. Bence hala da öyle

 

  Semtten kısaca bahsettiğime göre biraz da incir altı meyhanesinden söz edip daha sonra tattığım lezzetlere geçmek isterim. Zamanında incir altı meyhanesi adından da anlaşılacağı gibi bahçesinde incir ağaçlarının bulunduğu eski bir Rum eviymiş. Bu keyifli mekân günümüzde tarihi dokusunu hiç kaybetmeden incir altı meyhanesi olarak beylerbeyinde hayatını sürdürüyor. Mekâna girdiğinizde geçmişe yolculuk eder gibi oluyorsunuz adeta ahşap zemini, dantelli perdeleri, duvardaki çerçeveleri, bahçesindeki incir ağaçları ve 70’lerin müziğiyle rakınızı yudumlarken sizi geçmişe alıp götürüyor. İçerisinde geçmişin izlerini taşıyan küçük detaylar da bulunmakta; dantelli rakı bardağı gibi. Dantelli rakı bardakları Osmanlı döneminde kullanılırmış. Rakının insanın vücut ısısından ısınmasını önlemek için kullanılırmış. Mekânın en büyük özelliği ise kayıp lezzetleri bize sunuyor olması. Mekanın sahibi Ertuğrul Çalık araştırmacı ruhuyla eski yemekleri araştırıp onları aynı lezzette günümüzde misafirlerine sunuyor.

HAYDİ BAŞLASIN LEZZET ŞÖLENİ

  35-36 Çeşit mezesiyle tam bir lezzet şöleniyle karşılaşacağınızdan hiç şüpheniz olmasın. Eşref Dedenin kuzu gömleğine sarılı hurma kebabı, Edip Adıvar’ın tekirli yeni gelin turşusu, Sema Temizkan dan papaz yahnisi, Sefarad sofrasından beyin tava, Ermeni sofrasından dalak dolması, Tatavla Rum sofrasından beyinli gerdan, saray mutfağından balık tursusu, çiroz salata, lakerda topik, ermeni pilaki, portakallı kereviz, hıyar salatası, Şevketi Bostan, midyeli lahana dolması, 1848 tarihli Uskumru Taratoru, levrek balığı tursusu ve dahası… Burayı diğer meyhanelerden ayıran bir diğer özelliği ise yemeklerinde ve mezelerin de Edremit’ten getirdikleri zeytin yağını kullanmaları. Ben bu muhteşem mezeleri tattım ve en beğendiklerimi sizlere de tavsiye etmek isterim.

DÖVME HIYAR SALATASI

  18.yy dan günümüze gelmiş olan Dövme hıyar salatasını şefimiz yılın 12 ayı yapabildiklerini söyledi. Çok hafif bir meze olup her mevsim gelip tadabileceğiniz bir lezzet içinde ise lor peyniri, fıstık, soğan, zeytin yağı ve az miktarda sarımsak bulunmaktadır .

BİR EGE GÜZELİ ;ŞEVKETİ BOSTAN

  Ege lezzetlerinden şevketi bostan hem çok lezzetli hem de çok sağlıklı bir meze sindirim ve safra salgılarını artıran sindirim güçlüğünü giderip rahatlama sağlayan bir bitkidir. Ayrıca çayı da yaraların çabuk iyileşmesini sağlıyormuş. Tam bir şifa kaynağı…Aynı zamanda bu meze hem balık ürünleriyle hem et ürünleriyle muhteşem bir uyum sağlıyor.

ZENGİN YORUMUYLA KAYA KORUĞU SALATASI  

  Kaya koruğu salatası bilindik üzere kaya koruğu Ege ve Akdeniz’de adından da anlaşıldığı gibi kayaların üzerinde yetişen bir bitkidir. Hafif ekşimsi bir tada sahip bu lezzet kapya kırmızı biberi, zeytin yağı, ceviz ve tulum peyniriyle karamelize edilerek sunulmakta. Değişik otlara merakınız varsa kesinlikle tavsiye ederim.

I4 ÇEŞİT BAHARATIYLA BALIK TURŞUSU

  Levrek balığı turşusu da 18 yy’dan günümüze gelen bir lezzettir. Levrek balığını bir çömleğin içerisinde 14 çeşit baharatıyla sirkesiyle, balıyla, safranıyla, yaban mersini yaprağıyla, turunç yaprağıyla, limon yaprağıyla kapatıp bir hafta on gün kapalı kalarak kendi halinde karamelize olmasını sağlayıp bu lezzete ulaşıyorlarmış. Büyük emekle yapılan bu tat kesinlikle denenmeli .

IZGARA AHTAPOT

  Izgara ahtapotunu denemelisiniz. Ben yerken kendimden geçtim muhteşem pişirmişler çünkü ahtapotu her yer güzel yapamaz kıvamını ayarlamak zordur genelde çok kuru ve sert yaparlar ama burada hem çok güzel pişmiş hem de çok yumuşaktı tattığım en iyi ahtapot ızgara diyebilirim. İncir altı meyhanesinde kapanışı çok severek yediğim ceviz tatlısıyla yaptım. Mevsiminde yeşil ve tazeyken toplanmış cevizlerin reçelinin sunumu kaymakla muhteşem oluyor. Tadı damağınızda kalacak bir lezzet, gidin görün ve deneyin derim… Hande SAĞ

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir