”Eksik”siz Bir Film

 

 

 eksik-baris-atay-filmloverss

Geçtiğimiz hafta vizyona giren ve Barış Atay'ın ilk yönetmenlik deneyimi olması hasebiyle epey ses getiren ''Eksik'' filmi için bir kaç satır yazacağım.80 darbesinin getirdiği yıkım, acı, üzüntü ve toplumsal çöküş hala o dönemi yaşayanlar ve o acının beşiğinde sallanmış bebeklerle birlikte sürmekte.Ne yazık ki toplumsal bir kıyım ve bunun sonunda onulmaz trajediler yaşandı bu topraklarda.O dönemi yaşayanlar ya da bir şekilde kıyısından bu ateşle yananlar iyi bilirler o dönemin sancılı yıllarını.Sokağa çıkmanın ve insanlık-insanca yaşamak adına bir çift söz etmenin yasak olduğu yıllardı.Tek suçu daha adaletli ve onurlu bir yaşam istemek olan gencecik fidanların işkence odalarında yitip gittiği, sürgünlerde vatan toprağı ve sevdiklerinim hasreti ile solanların yıllarıydı o yıllar.Arkalarında, kahramanca dövüştükleri zalim düzen, hiç koklayamadıkları minik bebekleri ve genç yaşlarında doyamadan yitip gittikleri hayatları kaldı.
188

İşte ''Eksik'' tam da bu noktaya vurgu yaparak ''kayıt'' diyor.Emekli bir albayın oğlu olan Sarp Akkaya(Kısa bir rolü olduğundan ismi geçmiyor) ve eşi Melek(Nur Sürer) 80'li yıllarda gençliğin olağanca ateşi ile devrim mücadelesi vermektedirler.O yıllarda 5 yaşlarında olan Deniz(Barış Atay) ve annesinin karnında herşeyden habersiz doğmayı bekleyen Devrim(Özgür Emre Yıldırım) acı bir kapı çalınışı sonrası ayrı düşüyorlar birbirlerinden.Önce babalarını sonra da doğum yapmak üzere olan annelerini koparıyorlar minik Deniz'den.Melek, işkencede maruz kaldığı şiddet yüzünden dünyaya engelli bir çocuk(Devrim) getiriyor, ailesinden gördüğü şiddet ve baskı sonucu hem Deniz'ini hem de evini yitiriyor.Engelli bir çocuk, sürgünde ki eşinin ve oğlunun hasreti ile hayatta kalma mücadelesi veren bir annenin yaşama tutunma çığlıklarını izliyoruz bu filmde.Bir de bütün kara topraklar ve yaban otları arasında yeşeren bir gül misali, bir kadın(Dilek).Hayatın yükünü sırtına vurmuş yürümeye çalışan insanların bütün kötülüklere rağmen mutlu olabilme ve eldekilerle yetinerek yaşamına devam edebilme çabasını çok güzel işlemiş yönetmen.
IMG_1441-0.PNG
Düzenin acımasızca yok ettiği ve geriye kalan mutluluk kırıntılarının eşliğinde gülümseyebilen insanların varolma çabasını izlerken ancak iki damla gözyaşı ile eşlik edebiliyoruz onlara.Gösterdiği üstün oyunculuk yeteneği ile kocaman bir alkış da Özgür Emre Yıldırım'a.Sinemamızda böylesine yetenekli ve şöhretsiz gençlere çok ihtiyacımız var.Günümüzde toplumsal değerlerin ve insanlığın giderek yozlaştığı ve kaybolmaya yüz tuttuğu bu dönemde bu denli sarsıcı ve cesur filmlere daha çok ihtiyacımız var.Siyasi baskı ve popüler kültür belası yüzünden sadece az sayıda salonda izleyebileceğiniz bu filme mutlaka gidin ve destek verin.
İyi Seyirler !!!!

fft99_mf5554563

1186212_10151846044862287_1884525008_n
sercanaygul@gmail.com

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir