Kültür İstanbul kentin anlattıkları…
Çukurova Koza’sını örüyor.Festival başlıyor.
Sinemalar bu hoyrat hayata karşı ; ”Altın Koza”larımızdır.
Sinemalar bu hoyrat hayata karşı ; ”Altın Koza”larımızdır.
Yazı : Muammer Sağır
TELAŞLI İNSANLAR ; POMPOLANMIŞ İSTEKLER ! İŞTE ORADA SİNEMA !
Hayat bütün hızıyla sürüp gidiyor.
Yetişmemiz gereken çok işimiz var ; hırslarımız sayısız.
Sokaklarda telaşlı insanlar ; şişirilmiş egolar ; pompolanmış istekler.
Hergün değişik hikayeler yaşıyoruz veya aynılarını tekrar edip duruyoruz.
Sinemalar işte tüm rutinlikleri bitiren ; hayatın dondurulduğu kaçış yerlerimizdir
GÜNEŞTEKİ OYUNU ; SİNEMANIN KARANLIĞINDA DURDUR !
Pavase ”Hayat güneş altında oynanan bir oyundur”demiş.
İşte sinema ; dünyanın en güzel karanlığıyla bu oyunu durduruyor.
Aynı salonda aynı perdeye bakan insanlar gündelik telaşenin dışına çıkıyorlar.
Güneş yok , oyun yok ! Başka hayatlar ; başka hikayeler var.
Sinemalar bizim bu arsız hayata karşı kozalarımızdır.
Hele bu filmler bir eylül yağmuru gibi delicesine şehre gelirse.
Adana hersene eylülde filmlerin eylemine sahne olur.
Altın Koza’da şehir film festivali ile sallanır.
Eylül’de Haydar Ergülen’in deyimiyle ”şehir yazın peşindedir”
Adana’da yazın bütün akışı devam etmektedir
Şehirde çelişkili durumlar vardır.
Dışarısı sıcak ; sinema salonları serin !
Salon karanlık ; perde ise beyaz !
Hayat da bir çelişkiler yumağı değil midir ?
Ve yedinci sanat da bu çelişkileri de çok güzel anlatmaz mı ?
KAÇIYORUM İSTANBUL SENDEN ; ÇUKUROVA AL BENİ !
16-22 Eylülde Adana sizi bekliyor.
Filmleriyle ; lezzetleriyle ; olanca insan sıcaklığıyla..
Bizden ; başka ülkelerden esintilere ; görüntülere ; müziklere ve öykülere hazır mısınız ?
İstanbul’a havadan bir saat uzak olan Adana’ya gittiğinizde binlerce kilometre gitmişcesine farklı günler sizi bekliyor.
Gülen ; mütevazı ;doğal insanları..
Baraj kıyısında Akdeniz mezeleri
Acısıyla ; lezzetiyle kebapları
Bütün bunlara bir de arzı endam eden filmleri eklersek ; kozamızı örmüş oluruz.
FİLMLERDE VE ADANA SOKAKLARINDA KAYBOLMAK
İstanbul çok yordun bizi..
Bencil ; hırslı topluluklar ; para tazgahları..
Rant sevdalıları ; cehaletten ekmek yiyenler ;
Yusuf Hayaloğlu’nun kelimeleriyle ;”saltanatın ve sefaletin şehri”
Biz şimdi filmlerde ve Adana sokaklarında kaybolmak istiyoruz.
Bu kısa Akdeniz kaçışımıza rıza göster.
Koza’dan çıkan altın güzelliklerle geri geleceğiz.
Koza’dan çıkan altın güzelliklerle geri geleceğiz.
Festival web sitesine erişmek için TIKLAYINIZ
